Anksiyete (Kaygı)

Endişelerinizin hayatınızı yönetmesine izin vermeyin.

Anksiyete, yani kaygı, aslında hepimizin zaman zaman hissettiği normal ve sağlıklı bir duygudur. Bizi tehlikelere karşı uyaran ve motive eden doğal bir tepkidir. Ancak bu kaygı hissi, kontrol edilemez hale geldiğinde, sürekli ve yoğun bir endişeye dönüştüğünde ve günlük yaşamınızı (iş, okul, ilişkiler) olumsuz etkilemeye başladığında bir anksiyete bozukluğundan söz edilebilir.

psikoterapi sürecinde amacımız, kaygıyı tamamen "yok etmek" değil (çünkü bu imkansız ve sağlıksız olurdu), onu anlamak, yönetilebilir bir seviyeye çekmek ve kaygının hayatınız üzerindeki kontrolünü geri almaktır.

Anksiyetenin Yaygın Belirtileri

Anksiyete kendini hem zihinsel hem de fiziksel olarak gösterebilir. Sıkça karşılaşılan belirtilerden bazıları:

• Sürekli endişe hali, en kötü senaryoyu düşünme
• Kontrol edilemeyen huzursuzluk ve yerinde duramama
• Odaklanma güçlüğü veya zihnin "boşalması" hissi
• Kolayca sinirlenme, tahammülsüzlük
• Kas gerginliği, özellikle omuz ve boyun bölgesinde
• Uyku sorunları (uykuya dalamama, sık uyanma)
• Çarpıntı, nefes darlığı veya hızlı nefes alıp verme
• Mide bulantısı, baş dönmesi veya "midede kelebekler" hissi

Nasıl Yardımcı Olabilirim?

Anksiyete psikoterapisi, bu zorlu duygularla başa çıkmanız için size özel stratejiler sunar. Çalışmalarımızda şu alanlara odaklanırız:

• Düşünce Kalıplarını Keşfetme: Kaygınızı tetikleyen olumsuz ve gerçekçi olmayan düşünce kalıplarını (bilişsel çarpıtmaları) fark etmeyi ve bunları yeniden yapılandırmayı öğreniriz. (Bilişsel Davranışçı psikoterapi - BDT)
• Duyguları Anlama: Kaygının altındaki kök nedenleri ve duygusal ihtiyaçları anlamak için çalışırız.
• Başa Çıkma Mekanizmaları: Nefes egzersizleri, mindfulness (farkındalık) teknikleri ve gevşeme egzersizleri gibi pratik araçlar kazanarak kaygı anlarını yönetmeyi öğrenirsiniz.
• Güvenli Alan: EMDR Psikoterapisi gibi yöntemlerle, geçmişte yaşanan ve bugünkü kaygınıza katkıda bulunan olumsuz deneyimleri güvenli bir şekilde işleriz.